George Orwell'in 1949 yılında yayımlanan distopik romanı '1984', totaliter bir rejim altında yaşayan Winston Smith'in hikayesini anlatır. Kitap, Büyük Birader'in (Big Brother) ve Partinin sürekli gözetimi altındaki Okyanusya'da geçer. Parti, düşünce polisleri aracılığıyla vatandaşların her hareketini ve düşüncesini kontrol eder. Winston, Partinin gerçekleri çarpıttığını, tarihi yeniden yazdığını ve insanların özgür düşüncelerini bastırdığını fark eder. Kendi özgür düşüncelerini ve geçmişi hatırlama arzusunu gizlice sürdürürken, Julia adında genç bir kadınla yasak bir ilişkiye başlar. İkisi, Partiye karşı direniş göstermeye karar verir ve O'Brien adında, kendilerinin de bir parçası olduğuna inandıkları Yoldaşlar'ın gizli örgütüne ulaşmaya çalışırlar. Ancak O'Brien, aslında bir Parti casusudur ve Winston ile Julia, İşlem Bakanlığı'nda (Ministry of Love) acımasız işkencelere maruz kalırlar. Winston, zihinsel ve fiziksel olarak kırılana kadar sorgulanır, işkence görür ve beyin yıkamaya uğrar. Sonunda, en büyük korkusu olan farelerle yüzleştiğinde, Partiye ve Büyük Birader'e olan sadakatini ilan eder. Romanın temel temaları arasında totalitarizm, gözetim, propaganda, düşünce suçu, bireysellik ve insan ruhunun baskı altındaki dayanıklılığı yer alır. Hedef okur kitlesi, siyasi sistemler, insan hakları ve özgürlükler üzerine düşünen yetişkin okurlardır. '1984'e benzer eserler arasında Aldous Huxley'in 'Cesur Yeni Dünya'sı ve Ray Bradbury'nin 'Fahrenheit 451'i bulunmaktadır. Bu romanlar da, farklı şekillerde de olsa, baskıcı toplumlar ve bireyin bu toplumlardaki yerini ele alırlar. Orwell'in yapıtı, günümüzdeki siyasi ve teknolojik gelişmelerle de sıkça ilişkilendirilerek önemini korumaktadır.

George Orwell (doğum adı Eric Arthur Blair, 25 Haziran 1903 – 21 Ocak 1950), İngiliz romancı, denemeci, gazeteci ve eleştirmendir. Orwell, siyasi hiciv ve distopik kurgu alanındaki çalışmalarıyla tanınır. Burma'da Britanya İmparatorluğu'nun bir parçası olarak görev yaptığı Hindistan'daki çocukluğu ve daha sonra İngiltere'de polislik yapması, onun otoriteye karşı eleştirel bakış açısını şekillendirmiştir. Orwell'in üslubu, açık, net ve doğrudan bir dildir. Siyasi konuları ele alırken ironi ve mizahı ustaca kullanır. Yapıtlarında, siyasi baskı, eşitsizlik, dilin politik amaçlarla kullanımı ve totalitarizmin tehlikeleri gibi konuları derinlemesine inceler. En önemli eserleri arasında 'Hayvan Çiftliği' (Animal Farm, 1945) ve '1984' (Nineteen Eighty-Four, 1949) bulunmaktadır. 'Hayvan Çiftliği', Rus Devrimi'ni ve Sovyetler Birliği'ndeki Stalinist dönemi alegorik bir dille anlatan bir politik masaldır. '1984' ise, totaliter bir devletin birey üzerindeki baskısını anlatan, günümüzde de geçerliliğini koruyan distopik bir romandır. Orwell, yaşamı boyunca çeşitli ödüller kazanmasa da, ölümünden sonra eserleri büyük takdir görmüş ve kültürel etkileri genişlemiştir. Onun politik görüşleri ve yazıları, özellikle yirminci yüzyılın ortalarındaki Sosyalist hareketler ve Soğuk Savaş dönemi üzerindeki etkileriyle bilinir. Orwell, 1930'larda İspanya İç Savaşı'na katılarak Cumhuriyetçiler safında savaşmış ve bu deneyim, onun faşizm ve komünizm eleştirisini daha da keskinleştirmiştir. Bu dönemdeki deneyimlerini 'Katalonyaya Selam' (Homage to Catalonia) adlı eserinde anlatmıştır. Orwell'in eserleri, siyasi düşünce ve edebiyat dünyasında kalıcı bir iz bırakmıştır.