Kitap Hakkında Bilgiler
Sikke-i Tasdik-ı Gaybi, Bediüzzaman Said Nursi'nin Risale-i Nur Külliyatı'nı oluşturan eserlerinden biridir. Bu eser, özellikle ikinci meşrutiyetin ilanından sonra ortaya çıkan siyasi ve toplumsal çalkantılar döneminde kaleme alınmıştır. Kitabın temel amacı, İslam'ın temel akidelerini, özellikle iman esaslarını, akıl ve mantık çerçevesinde izah etmek ve bu akidelerin günümüz insanı için ne kadar geçerli ve hayati olduğunu göstermektir. Eser, "mizan", "şua" ve "zikir" gibi kavramlar üzerinden Allah'ın varlığını, birliğini, kudretini ve ilmini ispatlar. Peygamber Efendimiz'in risaletini ve mucizelerini delillendirir. Ahiret hayatının hakikatini, cennet ve cehennemin varlığını akli delillerle ortaya koyar. Bediüzzaman Said Nursi, bu eserinde Kur'an-ı Kerim'den aldığı ilhamla, "tasdik-i gaybi" yani "gayba iman" prensibini vurgular. Bu, gözle görülmeyen, akılla tam olarak kavranamayan ancak vahiy yoluyla bildirilen hakikatlere iman etmenin önemini ifade eder. Kitap, okuyucusunu imanını kuvvetlendirmeye, ahlakını güzelleştirmeye ve İslam dairesinde bir hayat yaşamaya teşvik eder. Özellikle modern dünyanın getirdiği materyalist ve ateist düşüncelere karşı bir kalkan vazifesi görür. Hedef okuyucu kitlesi, iman hakikatlerini öğrenmek, akıl ve vicdanını tatmin etmek isteyen her yaştan ve seviyeden insandır. Özellikle gençlerin imanını tahkiki bir surette sağlamlaştırması açısından büyük önem taşır. Benzer eserler arasında, yine Bediüzzaman Said Nursi'nin Lem'alar, Şualar ve Asa-yı Musa gibi eserleri ile diğer İslam alimlerinin akait ve tefsir alanındaki çalışmaları sayılabilir. Ancak Sikke-i Tasdik-ı Gaybi'nin kendine özgü üslubu ve delillendirme yöntemiyle öne çıktığı söylenebilir. Eserin dilinin ağır olduğu yönünde görüşler bulunsa da, içerdiği derin manalar ve akli deliller, sabırla okunduğunda büyük feyizler sunmaktadır. Kitap, aynı zamanda Bediüzzaman'ın yaşadığı dönemin sosyo-politik atmosferini de yansıtan önemli bir belge niteliğindedir.
Yazarı Hakkında Bilgiler
Bediüzzaman Said Nursi (1877-1960), Türk İslam alimi, müfessir ve düşünce adamıdır. Kürt kökenli olan Nursi, Bitlis'in Hizan ilçesine bağlı Nurs köyünde doğmuştur. Küçük yaşlardan itibaren üstün bir zeka ve hafızaya sahip olan Said Nursi, medreselerde aldığı eğitimle kısa sürede ilimlerde derinleşmiştir. Arapça, Farsça ve Kürtçe dillerine hakim olan Bediüzzaman, özellikle akait, tefsir, hadis ve fıkıh alanlarında otorite kabul edilmiştir. Eserlerini "Risale-i Nur Külliyatı" adıyla toplamış ve bu külliyat, günümüzde de milyonlarca insan tarafından okunmaktadır. Üslubu, akla ve mantığa hitap eden, Kur'an-ı Kerim'in derinliklerinden süzülen hakikatleri modern insanın anlayabileceği bir dille ifade etmesidir. Saf, anlaşılır ve aynı zamanda derinlikli bir anlatım tarzı benimsemiştir. Eserlerinde genellikle Arapça ve Osmanlıca kelimeleri kullanmakla birlikte, anlamı pekiştirmek için güncel tabirlerden de yararlanmıştır. "Sikke-i Tasdik-ı Gaybi" gibi eserlerinde, yaşadığı dönemin siyasi ve toplumsal gelişmelerini de dikkate alarak, İslam akidelerini akli ve mantıki delillerle savunmuştur. Bediüzzaman Said Nursi'nin önemli eserleri arasında Lem'alar, Şualar, Asa-yı Musa, Mektubat, Sözler, Kastamonu Lahikası, Emirdağ Lahikası gibi eserler bulunmaktadır. Bu eserler, iman hakikatlerini, ahlakı, sosyal adaleti ve insanlığın manevi sorunlarını ele almaktadır. Bediüzzaman, hayatı boyunca birçok ödül ve takdir almıştır. Özellikle Mısır'da El-Ezher Üniversitesi tarafından "Bediüzzaman" (Zamanın Bedii) unvanı verilmesi, onun ilmi şahsiyetinin uluslararası alanda tanındığının bir göstergesidir. Ayrıca, çeşitli ülkelerden gelen ilim adamları ve aydınların takdir ve hayranlığını kazanmıştır. Bediüzzaman Said Nursi, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemi, I. Dünya Savaşı, Milli Mücadele ve Cumhuriyet'in ilk yılları gibi çalkantılı bir dönemde yaşamıştır. Bu dönemdeki siyasi ve toplumsal değişimler, onun düşünce yapısını ve eserlerini derinden etkilemiştir. Özellikle inkılaplar sonrası yaşadığı sürgünler, hapse mahkumiyetler ve baskılar, onun "Risale-i Nur"u daha geniş kitlelere ulaştırma mücadelesini daha da alevlendirmiştir. Bediüzzaman, hayatını İslam'a hizmete adamış, iman hakikatlerini savunmuş ve insanlığı manevi bir uyanışa çağırmış büyük bir alimdir.