Orhan Saik Gökyay'ın kaleme aldığı "Kim Etti Sana Bu Kari Teklif", Türk edebiyatında hiciv türünün önemli örneklerinden biridir. Kitap, adından da anlaşılacağı gibi, günümüz Türkiye'sinde yaşanan hızlı toplumsal değişimleri, bürokrasinin acımasızlığını ve bireyin bu karmaşık sistem içindeki çaresizliğini mizahi bir dille ele almaktadır. Gökyay, kariyer basamaklarını tırmanmaya çalışan ancak bu süreçte kendi kimliğini ve değerlerini yitirme tehlikesiyle karşı karşıya kalan bir karakterin etrafında dönen olayları anlatır. Eserin ana teması, modernleşme ve kapitalistleşmenin insan ilişkileri üzerindeki olumsuz etkileri, yozlaşma ve samimiyetsizliktir. Yazar, bu konuları işlerken keskin bir gözlem yeteneği ve zengin bir dil kullanır. Kitap, özellikle bürokrasiyle iç içe yaşayanlar, kariyer basamaklarında ilerlemeye çalışanlar ve toplumsal eleştiriye açık okurlar için ilgi çekici olacaktır. Benzer eserler arasında, edebiyatımızdaki diğer hiciv ustalarının eserleri ve modern toplum eleştirisi yapan romanlar sayılabilir. Gökyay'ın bu eseri, okuyucuyu hem güldürürken hem de düşündürmeyi başaran nadir kitaplardandır. Kitabın dilinin akıcı olması ve karakterlerin canlı bir şekilde tasvir edilmesi, okuyucunun hikayeye kolayca bağlanmasını sağlar. Yazarın kullandığı ironi ve alaycı üslup, metnin etkisini artırır. Özellikle kariyer odaklı yaşamın getirdiği stres ve baskı altında ezilen bireyler için bir ayna görevi görür. Kitap, sadece bireysel bir hikaye anlatmakla kalmaz, aynı zamanda geniş bir toplumsal panorama sunar. Gökyay'ın bu eseriyle okuyucuya sunduğu mesaj, değişen dünyanın koşulları karşısında insanın kendi değerlerini koruyabilmesinin ne kadar zorlu bir mücadele olduğudur. Kitap, edebiyatımızda hiciv geleneğinin güçlü bir temsilcisi olarak değerlendirilmektedir.

Orhan Saik Gökyay (1904-1994), Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olarak kabul edilen bir şair, yazar, edebiyat tarihçisi ve öğretmendir. Hayatı boyunca edebiyatın farklı alanlarında eserler vermiş, özellikle şiir, deneme ve inceleme türlerinde kalıcı izler bırakmıştır. Gökyay'ın üslubu, zengin bir kelime hazinesi, akıcı bir dil ve derin bir kültürel birikimle şekillenir. Eserlerinde genellikle geleneksel değerlerle modern yaşam arasındaki çatışmaları, toplumsal değişimleri ve insan ruhunun karmaşıklığını ele alır. Kendine has ironik ve mizahi anlatımıyla dikkat çeken Gökyay, bürokrasiyi, siyasi olayları ve toplumsal yozlaşmayı keskin bir dille eleştirmekten çekinmemiştir.

Gökyay'ın önemli eserleri arasında "Bu Toprağın Sesi", "Deli Ozan", "Destursuz Bağ Bağlayanlar" gibi şiir kitapları; "Sanata Giden Yol", "Edebiyat Üzerine Düşünceler" gibi denemeleri ve incelemeleri bulunmaktadır. Ayrıca, Türk edebiyatı tarihi üzerine yaptığı çalışmalarla da tanınır. Eserlerinde halk edebiyatı unsurlarını modern şiirle harmanlaması, ona özgün bir yer kazandırmıştır.

Orhan Saik Gökyay, edebi kariyeri boyunca birçok ödül ve takdirle onurlandırılmıştır. Türk Dil Kurumu tarafından verilen ödüllerin yanı sıra, çeşitli edebiyat dergileri ve kurumları tarafından da takdir edilmiş, Türk edebiyatına yaptığı katkılarından dolayı saygı görmüştür.

Gökyay'ın yaşadığı dönem, Türkiye'de siyasi ve toplumsal açıdan çalkantılı bir dönemdi. Cumhuriyet'in ilk yılları, çok partili hayata geçiş, darbeler ve toplumsal değişimler onun eserlerine de yansımıştır. Bu dönemdeki siyasi ve sosyal olaylara duyduğu tepkiyi, eserlerinde açıkça dile getirmiştir. Gökyay, edebiyatı sadece bir sanat dalı olarak değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk olarak görmüş ve bu sorumluluğu yerine getirme gayretinde olmuştur. Onun eserleri, Türk edebiyatının gelişimini anlamak ve dönemin toplumsal ruhunu kavramak açısından büyük önem taşımaktadır.