Uğur Mumcu'nun kaleminden çıkan "Kurt Dosyası", Türk siyasi tarihine ışık tutan, derinlemesine bir araştırmanın ürünüdür. Kitap, adından da anlaşılacağı üzere, Kurtlar Vadisi olarak da bilinen derin devlet yapılanmasının, karanlık ilişkilerin ve faili meçhul cinayetlerin perde arkasını aralamayı amaçlar. Mumcu, titiz araştırmaları ve cesur kalemiyle, dönemin siyasi atmosferini, güç odaklarını, çıkar çatışmalarını ve bu karmaşık ilişkilerin topluma yansımalarını gözler önüne serer. Kitap, sadece bir gazetecilik çalışması olmanın ötesinde, Türkiye'nin yakın tarihine dair önemli bir belge niteliğindedir. Kurt Dosyası'nda, 1970'lerden itibaren yaşanan siyasi olaylar, darbeler, terör olayları ve bunların ardındaki gizli örgütlenmeler, belgeler ve tanık ifadeleriyle desteklenerek analiz edilir. Mumcu, olayları sadece yüzeysel bir şekilde ele almak yerine, her bir olayın kökenine inerek, neden-sonuç ilişkilerini ortaya koyar. Kitap, okuyucuyu, Türkiye'nin karanlık dehlizlerinde bir yolculuğa çıkarır ve gerçeklerin peşinden gitmeye teşvik eder. Kitabın temel teması, güç zehirlenmesi, yolsuzluk, hukuksuzluk ve devlet içindeki çeteleşmedir. Mumcu, bu temaları işlerken, adaletin sağlanması, şeffaflığın artırılması ve hesap verebilirliğin tesis edilmesi gibi evrensel değerlere vurgu yapar. Hedef okur kitlesi, Türkiye'nin yakın tarihine ilgi duyan, siyasi olayları anlamak isteyen, gazetecilik etiğine ve araştırmacı haberciliğe değer veren geniş bir okuyucu kitlesidir. Kitap, akademisyenler, öğrenciler, gazeteciler ve siyasetçiler için de önemli bir başvuru kaynağıdır. Kurt Dosyası'nın benzeri kitaplar arasında, Uğur Mumcu'nun diğer eserleri olan "Rabıta", "Sakıncalı Piyade", "Kırkların Anıları" ve "Devrimci ve Demokrat" sayılabilir. Ayrıca, Mehmet Ali Birand'ın "12 Eylül", Oral Çalışlar'ın "Karanlık ve Aydınlık" ve Can Dündar'ın "Benim Babamın Kemikleri" gibi kitaplar da benzer konuları ele alan ve okuyuculara farklı perspektifler sunan eserlerdir. Bu kitaplar, Türkiye'nin yakın tarihini anlamak ve yorumlamak için önemli birer kaynak oluşturur.

Uğur Mumcu, Türk gazeteci, yazar ve araştırmacı kimliğiyle tanınan, Türkiye'nin yakın tarihine damgasını vurmuş önemli bir entelektüeldir. 1942'de Ankara'da doğan Mumcu, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olduktan sonra gazeteciliğe adım atmıştır. Özellikle araştırmacı gazetecilik alanında yaptığı çalışmalarla tanınan Mumcu, siyasi yolsuzlukları, terör olaylarını, faili meçhul cinayetleri ve derin devlet yapılanmalarını konu edinen yazılarıyla kamuoyunun dikkatini çekmiştir. Yazım üslubu, yalın, anlaşılır ve etkileyicidir. Olayları belgelerle destekleyerek, okuyucuyu bilgilendirme ve düşündürme amacı güder. Keskin zekası ve cesur kalemiyle, tabu olarak görülen konuları dahi cesaretle ele almıştır. Uğur Mumcu'nun önemli eserleri arasında "Rabıta", "Sakıncalı Piyade", "Kurt Dosyası", "Devrimci ve Demokrat" ve "Kırkların Anıları" sayılabilir. Bu eserler, Türkiye'nin yakın tarihine ışık tutan, önemli araştırmaların ve analizlerin ürünüdür. Uğur Mumcu, gazetecilik alanındaki başarılarının yanı sıra, insan hakları, demokrasi ve özgürlük mücadelesine verdiği destekle de tanınır. Ancak, 24 Ocak 1993 tarihinde Ankara'da evinin önünde uğradığı bombalı saldırı sonucu hayatını kaybetmiştir. Suikast, Türkiye'de derin devlet yapılanmasının ve karanlık güçlerin varlığına işaret eden önemli bir olay olarak tarihe geçmiştir. Mumcu'nun ölümü, Türkiye'de düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik bir saldırı olarak değerlendirilmiş ve büyük bir üzüntüyle karşılanmıştır. Uğur Mumcu, geride bıraktığı eserleri ve mirasıyla, Türkiye'de araştırmacı gazeteciliğin ve aydınlanmacı düşüncenin sembolü olmaya devam etmektedir.