Telefon Melefon Yok Kitabı İnceleme

Kitap Hakkında Bilgiler

“Telefon Melefon Yok”, günümüz çocuk ve gençlerinin dijital bağımlılıkla nasıl başa çıkabileceğini anlatan özgün bir Türkçe çocuk romanıdır. 2017’de Kırmızı Kedi Yayınları’ndan çıkan kitap, 208 sayfalık nefes kesici bir macerayla 10 yaşındaki Burak’ın, ailesi tarafından bir hafta boyunca tüm elektronik cihazlardan uzak tutulmasını konu alır. Ankara’daki apartman dairesinde geçen öykü, Burak’ın “cankurtaran paketi” diye adlandırdığı akıllı telefonunun elinden alınmasıyla başlar; çocuk önce büyük bir boşluk hisseder, tavana bakarak saatlerini sayar, ardından apartmanın bodrum katında keşfettiği eski bir telsizle gizemli bir dostluk kurar. Yazar, Burak’ın gözünden anlatılan ilk tekil ağzı kullanarak okuru çocuğun iç dünyasına hapseder; bu sayede ekran karşısındaki tatminsizlik, arkadaşlarıyla olan çatışmalar, anne-babasının “eski zamanlar” diye başlayan cümleleriyle kurduğu iletişim duvarı tüm çıplaklığıyla hissedilir. Romanın merkezindeki “telefonsuz hafta” boyunca Burak, apartmanın terasından uçurtma yapmaya, komşu Emel Abla’nın keman provolarına, sokaktan geçen hurdacının dünyayı dolaşan hikâyelerine tanıklık eder; her bölüm başında yer alan küçük çizimler ve telsiz konuşmaları metne oyunbaz bir görsel dil katar. Kitabın en güçlü yanı, çocuğun dijital dünyadan kopunca keşfettiği “yavaşlama” hissini, ağır akan zamanı ve gözden kaçırılan ayrıntıları öyle bir anlatmasıdır ki okur, kendini birden apartman boşluğundaki güvercin seslerini dinlerken bulur. Son sayfalarda Burak’ın telsizden ulaştığı gizemli “Mavi Ay” kod adlı kişinin aslında kendi büyükannesi olduğunu öğrenmesi, romanın “teknolojisiz” bağ kurma fikrine duygusal bir zirve yaptırır. Eser, özellikle 9-13 yaş grubuna hitap etse de ebeveynler için de “ekran süresi” tartışmalarını yeniden çerçeveleyen bir başucu metni olma niteliği taşır; arka kapakta yer alan “7 Günlük Ekransız Takvim” ekstrası, okurun kitabı kapatınca kendi gözlem günlüğünü tutmasını teşvik eder. Tüm bunlar, “Telefon Melefon Yok”u sıradan bir “aydınlatıcı çocuk kitabı” olmaktan çıkarıp, günümüzün en güncel bağımlılığına şiirsel ama bir o kadar da gerçekçi bir ayna tutar.

Yazarı Hakkında Bilgiler

Su Müezzinoğlu, 1983 İstanbul doğumlu çağdaş Türk çocuk ve gençlik yazarıdır. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema-TV bölümünden mezun olduktan sonra kısa film senaryoları ve reklam projelerinde yönetmenlik yapmış; çocuklara yönelik atölyelerde drama eğitmenliği yaparken “anlatıcılık” tutkusu onu yazmaya yönlendirmiştir. 2011’de yayımlanan ilk romanı “Pijamelerin Dili”yle Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneğinden “Yılın Yeni Sesi” ödülünü kazanarak edebiyat dünyasına hızlı bir giriş yapmış; ardından “Kırmızı Bisikletin Güncesi”, “Terkedilmiş Oyuncak Müzesi” gibi sekiz roman daha kaleme almıştır. Eserlerinde çocuk kahramanları güncel sosyal sorunlarla – göç, doğa tahribatı, teknoloji bağımlılığı – buluşturan Müezzinoğlu, anlatılarını İstanbul sokaklarında kurduğu “sigara izmariti kadar gerçek” detaylarla örer; okul konferanslarında sıkça belirttiğine göre “çocuk gözünden büyük felaketlere küçük çözümler” üretmek onun temel mottosudur. Yazar, “Telefon Melefon Yok”u kendi oğlunun sekiz yaşındayken “Ben sıkıldım, ne yapacağım?” sorusuna verdiği yanıtsızlıkla başlayan gözlemlerine dayandırır; romanın taslakları dört yıl süren sokak röportajları, okul ziyaretleri ve ailelerle yapılan “ekran günlüğü” çalışmalarıyla şekillenmiştir. Kadıköy’deki küçük bir atölyede yazmayı sürdüren, günlerini sokak kedilerine isim uydurarak ve sahil hatlarında yürüyerek geçiren Müezzinoğlu, “Yazmak benim için bir çocuğu dünya kadar cümleyle baş başa bırakıp, ona kendi rengini buldurmaktır,” diyerek mesleki manifestosunu özetler; bu yaklaşımı, onu Türkiye’de “dijital detoks” konulu ilk çocuk romanı yazan isimlerden biri yapmıştır.